Yıl 2020, mevsimlerden sonbahar... Pandemi yönetimi insanları bir kış boyunca terör ve korkuya boğmuş, devlet yaz aylarının gelmesiyle "tatil beldelerinde fazlasıyla bunalmış zenginleri ütme" hareketi başlatmıştı. Ülke genelinde yarınlar yokmuşçasına eğlenme ve sosyalleşme hastalığı baş göstermişti. Sokaklarda ise tek bir efsane dolanmaktaydı: Sonbaharın gelmesiyle bulaş oranı ona katlanacak, ölü sayıları artacak ve sınırlar üzerimize kapanacak!
Bu noktada, Boğaziçi Üniversitesi'nde 2. öğrenim yılına geçecek olan ben, ilk iki yılın yorgunluğunu atabilmek için Erasmus'a gitme hevesindeyim. Diğer yandan da tüm bu eve kapanmalar ve hayatın durmasıyla vücudumda daha önce hissetmediğim bir panik ve hayatta kalma endişesi kol geziyor; günden güne daha da fazla germofobik (temizlik hastası) hale geliyorum. Boğaziçi'nden mail kutuma bir yazışma düşüyor: Acaba 2020 Eylül ayında gitmeyi planladığım Erasmus programına katılımımı 2021 Şubat ayına ertelemek ister miymişim.
Teklif çekici fakat öngörülemezlik fazla! Karar vermek, vize almak ve Istanbul'daki evimi kapatmak için 2 haftam var. Her şeyi göze alıp 6 Eylül 2020'de kendimi Paris'te buluyorum. 21 Eylül'de Fransa-Türkiye sınırları kapanıyor.
Bugün artık bu soru bana ütopik geliyor fakat Erasmus'a hiç gidemeseydim acaba hayatım nasıl olurdu? Fransa'daki en yakın arkadaşlarımla tanışmış olur muydum? Ya neredeyse 3 yıldır birlikte olduğum sevgilim? Bu seviyede Fransızca konuşabilir miydim? Boğaziçi'nden mezun olacak gücü bulabilir miydim? Rahatlıkla hayatımdaki en önemli kararları Paris'te aldım diyebilirim.
Teknik Bilgiler
Okullar arası anlaşmalar farklılıklar gösterdiği için burada yalnızca Boğaziçi Üniversitesi özelinde konuşacağım. Öncelikle, Erasmus yapabilmek için Boğaziçi'nde birinci eğitim yılını (hazırlık hariç) doldurması gereklidir. Programa gidebileceğiniz en geç tarihi belirlerkenki şart ise Türkiye'ye döndüğünüzde en az bir dönem kendi üniversitenizde okumaktır. Ders kaybetmemiş bir öğrenci için düşünürsek en geç 4. sınıfın ilk döneminde (sonbahar dönemi) Erasmus yapabilirsiniz.
Başvurular okul tarafından belirlenen bir tarihte, programın başlamasından altı ay - bir yıl öncesinde açılıyor. Bu tarihler yaklaştığında Erasmus Ofisi bilgilendirme seansları düzenliyor. Bunlardan herhangi birine katılmış olmanız süreçle ilgili bilmeniz gereken her şeyden haberdar olmanızı sağlayacaktır.
İnternet sitesinde görebileceğiniz gibi yerleştirmeler iki aşamalı yapılıyor. Öğrencinin not ortalaması ve BUEPT dil sınavında aldığı puana göre 100 üzerinden bir ortalama hesaplanıyor. Bu sayede başarı sıralaması yapılmış okullardan hangilerine gidip gidemeyeceğinizi görüyorsunuz. Puanınız tutsa dahi sizden daha yüksek puanlı birinin istediğiniz okulu tercih etmesi durumunda gidememe olasılığınız mevcut. Ayrıca, karşı kurum öğrenim yılı başında hangi bölümlere kaç kişilik kontenjan açacağını belirliyor. Örneğin, benim dönemimde 2020 - 2021 eğitim yılı için SciencesPo Boğaziçi Üniversitesi sosyoloji bölümünden yalnızca iki öğrenci kabul ediyordu. Bu kontenjan sonbahar ve ilkbahar dönemlerindeki toplam öğrenci sayısını kapsamakla birlikte bu iki seçilen öğrenci programa kayıt olmak istediği dönemi birbirlerinden bağımsız olacak şekilde seçebiliyorlar.
Erasmus Ofisi, okulların puan durumu ve kontenjanlarının yazılı olduğu Excel dosyasını belirli aralıklarla güncelleniyor. Yandaki butona tıklayarak güncel bilgileri kontrol edebilirsiniz.
Belirtilen tarihte hangi okulları tercih ettiğinizin bir listesini Erasmus Ofisi'ne ilettiyorsunuz. Başvurunun bu kısmı Türkiye'deki üniversite tercihi dönemine benziyor. Sonrasında yapmanız gereken şeyler:
Karşı kurum ile yazışmak ve derslerinizi seçmek
Erasmus Ofisi'nden Learning Agreement talep etmek
Vize başvurunuza hazırlanmak
Her halükarda, daha önce hiç ihtiyaç duymadığınız bir tomar belgeyi bir araya getirmeniz ve dosyanızı oluşturmanız gerekecek. Bu konuda sabırlı ve iyimser olmanızı öneririm.
İlk Yazışmalar ve SciencesPo'da Ders Seçmek
Erasmus Ofisi hangi okula gideceğinizi ve burs alıp almadığınızı açıkladığında karşı kurumdan bir teyit maili almanız gerekiyor. Habersiz bırakıldığınızı düşündüğünüz her anda ilk adımı siz atıp bir mail gönderebilirsiniz. İlk gelen e-mailde bir SciencesPo öğrenci hesabı (student account) oluşturmanız, öğrenci kartınızın basılması için bir resim yüklemeniz ve öğrenim göreceğiniz kampüsü seçmeniz isteniyor. SciencesPo'da sadece Paris ve Reims kampüslerinde Erasmus öğrencisi olunabiliyor. Hiç tereddüt etmeden Paris'i seçmeniz önerim.
Dikkat edilmesi gereken en önemli konu karşı okulun eğitim takvimi, özellikle de ders seçim tarihleri! Fransa'daki üniversitelerde ders seçimleri temmuz sonu- ağustos başında başlıyor ki bu Boğaziçi takvimine kıyasla oldukça erken.
Bir dönemde en fazla 30 ECTS (European Credit Transfer System) değerinde ders seçebiliyorsunuz ve "Certificate of Studies in Social Sciences and Humanities" için hak kazanmak istiyorsanız en az 20 ECTS'lik dersi geçmiş olmanız gerekiyor. Eğer Erasmus programınızı ikinci bir döneme uzattıysanız, iki dönemde toplamda 60 ECTS'lik ders almanız ve 45 ETCS'lik kısmını geçebilmeniz gerekiyor.
Ders tipleri ve kredi değerleri:
Lecture course: 10 ECTS
Seminar course: 5 ECTS
Methodology workshop: 5 ECTS
Language course: 5 ECTS
Artistic workshop: 5 ECTS (sadece ilkbahar dönemi için)
Exploratory seminars: 5 ECTS
SciencesPo'da Erasmus öğrencileri için alternatif bir ders listesi var. Yani okulun asıl öğrencilerinin aldığı her ders değişim öğrencilerine açık değil; özellikle de zorunlu dersler. Okulda hem Fransızca hem İngilizce dersler almak mümkün. Bunun için dil seviyenizin minimum C1 olması gerekiyor. Boğaziçi'ndeki BUEPT dil sınavı kabul ediliyor. Fransızca için DELF/ DALF/ TCF sınavlarından birine girebilirsiniz veya Boğaziçi'nde 300'lü kodlar ve üstü Fransızca dersi aldıysanız, bu dersler de dil bilgisi düzeyinizi kanıtlamak üzere kabul ediliyor. Gideceğiniz döneme göre ilkbahar veya sonbahar listelerinde yer alan derslerden bir seçki oluşturabilirsiniz.
Maalesef SciencesPo'daki facebook grupları Boğaziçi Buddy kadar dobra değil. Bu nedenle dersler ve öğretmenlerle ilgili bilgi almanın tek yolu hocaların yazdığı makalelere ve CV'lerine göz atmak. Bunu kesinlikle yapmanızı öneririm çünkü ilk dönem aldığım derslerin bazılarındaki kalite düşüklüğü ile hüsrana uğramıştım. İkinci dönemimde aynı hataya düşmedim.
Listeye giriş yaptığınızda yukarıdaki gibi dersin ismini, dilini ve öğretmen ismini içeren bir tabloya rastlamanız gerekiyor. Ders seçimi için ihtiyacınız olan tek şey ders kodu. Örneğin, "Racisme en France (Fransa'da ıkçılık)" dersini almak istiyorsanız CHUM 25F51 kodunu öğrenci sistemindeki ders seçim listesine eklemeniz gerekiyor. Adımlar şu şekilde:
Öğrenci hesabınızda oturum açın (Öğrenci kartınızdaki 9 rakamlı kimlik numarasını ve şifrenizi kullanın.)
Akademik hizmetlere (academic services) ve ardından çevrimiçi ders kaydına (online course selection) tıklayın.
Dönemi seçin (Dikkatli olun, varsayılan dönem her zaman kayıt olduğunuz dönem olmayabilir.)
Seçtiğiniz ders kodunu verilen kutucuklara yerleştirin.
Sayfanın altındaki kayıt bağlantısına tıklayın.
Kayıt anında gerçekleşir, üçüncü bir tarafın doğrulaması gerekmez.
Kurs teklifinizi takip etmeyi unutmayın, kayıt işlemini tamamladığınızı gösteren otomatik bir mesaj yoktur.
Yandaki butona tıklayarak kayıt işlemleri için daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz.
Öğrenim Anlaşması (Learning Agreement)
Öğrenim anlaşmasının amacı süreç içindeki gidişatınızın iki kurum tarafından takip edilebilir hale getirilmesidir. SciencesPo'da seçtiğiniz dersler "Hareket öncesi (before the mobility)" kısmına yazılır; fakat dersler başlamadan önce ders alıp bırakmak mümkündür. Böyle bir değişiklik durumunda güncel ders listesinin tekrar bu dökümana okul tarafından işlenmesi gerekir.
Bu dökümanı Boğaziçi Erasmus Ofisinden talep etmeniz gerekiyor. Döküman önce sosyoloji bölüm başkanının imzasını sonrasında ise Fen ve Edebiyat Fakültesi'nin onayını almak zorunda. Sonrasında Erasmus Ofisi ile öğrenci tarafından imzalanması, bir örneğinin Boğaziçi Erasmus Ofisi'nde, bir diğer örneğinin ise öğrencide kalması gerekiyor. Öğrencide kalan örneği SciencesPo'ya iletiyorsunuz ve seçtiğiniz dersler buraya işleniyor. Pandemi döneminde Erasmus yapan biri olarak bu süreçler benim için tamamen internet üzerinden işledi.
Öğrenim Anlaşması'nın sahneye çıkacağı son yer ise Boğaziçi'ne dönüşte, ders saydırırken olacak.
Vize ve Gerekli Belgeler
Türkiye'de Fransa vizesi alabilmek için aracı olan kurum VFS Global. Benim şimdiye kadar VFS Global Beyoğlu Istanbul şubesinden yaptığım hiçbir vize başvurumda red almadığım gibi en fazla bir hafta içinde kurumdan geri dönüş aldım. Bu nedenle benim tercihim herhangi başka bir firmayı olaya dahil etmeden VFS üzerinden gönül rahatlığı ile başvurunuzu sürdürmeniz.
Öncelikle Fransa başvuruları için olan VFS Global sitesine girdiğinizde "Vize Başvurusu" butonunu göreceksiniz. Bu sayfada izlemeniz gereken tüm adımlar ve gerekli linkler mevcut:
Seyahatiniz için doğru vize tipini seçin
Başvuru yapın
Randevu alın
Ücretlerinizi ödeyin
Vize başvuru merkezini ziyaret edin
Ben bordo pasaportlu, uzun dönem öğrenci vizesine başvuran biri olarak kendi deneyimimi yazacağım. Randevuya götürmeniz gereken belgeler konusunda pasaport çeşidinize özel farklı belgeler istenip istenmediğini görmek için bir numaralı "İncele" butonuna tıklayıp bilgilerinizi girmenizi öneririm.
İki numara, yani "Başvuru" kısmına geldiğimizde site sizi Fransa'nın devlet sayfasına yönlendirecek. Burada, kişisel bilgilerinizi, gezi planınızı, kalış adresinizi ve tarihlerinizi detaylı bir şekilde işlemeniz gerek. Soruları takip ettiğiniz takdirde 3 veya 4 sayfalık bir döküman doldurmuş olacaksınız.
Bu doldurduğunuz belgeyi onayladığınızda size "FRA" ile başlayan uzun bir referans numarası atanmış olacak. Bu numarayı ise VFS Global şubesinden randevu alırken kullanacaksınız.
Üç numara, "Randevu" aşamasında muhattabınız VFS Global ve randevu amacınız belgelerinizi elden teslim etmek. Burada 2023 rakamlarıyla 800-1000 TL kadar bir randevu ücreti alınıyor. Bu normal şartlarda ödenen vize ücretinden bağımsız bir ödeme ve hiçkimse bu ödemeden muaf değil. Randevu alma kısmında "Uzun dönem ( Long Term > 90)" ibaresini seçmeniz ve FRA ile başlayan dosya referans numaranızı girmeniz gerekiyor. Randevu ödemesi online banka kartı, PayPal ya da kredi kartı ile yapılıyor. Eğer herhangi bir randevu tarihi sistemde belirmiyorsa paniklemeyin ve her gün yeni seanslar açılmış mı diye kontrol edin.
Elden Teslim için Gerekli Belgeler (Standart Bordo Pasaport)
Türkçe, İngilizce ve Fransızca belgeler kabul ediliyor. Herhangi bir yeminli tercüman çevirisine ihtiyaç yok. Talep edilen belgeler:
Biyometrik Fotoğraf (Fransa için diye belirtmek gerekiyor./ 6 aya kadar geçerli olduğu söyleniyor fakat dış görüntünüzde ciddi bir stil değişikliği yapmadıysanız aynı fotoğraf kullanılabilir.)
Pasaportunuzun ilk sayfasının ve damgalı sayfalarının fotokopisi (Tek nüsha)
Pasaportunuzun kendisi
İkametgah (E-devletten alınmış)
Öğrenci seyahat ve sağlık sigortası poliçesi (Türkçe veya İngilizce, fark etmez.)
Öğrenci belgesi
Boğaziçi Transkript
Erasmus Ofisinden alınmış Erasmus Katılım Belgesi ya da karşı kurumdan verilmiş bir kabul mektubu (Gideceğiniz okulun isminin ve kalış tarihlerinizin belirtildiği bir dilekçe)
Burs belgeniz (hak kazandığınız taktirde)
Campus France öğrenci numaranız. (Bu bilgi asla VFS sitesinde yazmamasına rağmen telefonla onlara ulaştığım zaman benden talep edilen bir şey. Numaraya erişmek için Campus France internet sitesinden bir profil oluşturmanı gerekiyor.)
Finansal kanıtınız (Masraflarınızı kendiniz karşılıyacaksanız 3 aylık geçmişe dönük banka hesap dökümünüz. Yoksa, sizi finanse edecek kişinin beyanı niteliğinde bir dilekçe ve o kişinin geçmişe dönük banka hesap dökümü. Emekli aileler için e-devletten alınmış emekli maaşı bordrosu. Kişi ismine olan tapu senetleri.)
Uçuş biletiniz
Varış adresiniz (2 haftalık Booking veya Airbnb rezervasyonu, ev paylaşıyorsanız "attestation d'hébergement", yurtta kalıyorsanız (Crous gibi) yurttan alınmış bir konfirmasyon dilekçesi.
Ailenin garantör olması durumunda soldaki dilekçe örneği kişiye uyarlanarak kullanılabilir.
Belgelerinizle randevu saatinizden 10 dakika önce binada olmanız gerekiyor. 15-20 dakikaya kadar olan gecikmeler hoş görülüyor, yine de vaktinde gitmekte fayda var. Randevunuzu sabah saatine alıp vize merkezini öğleden sonra ziyaret edemiyorsunuz.
Güvenlikten geçtikten sonra bir sıra numarası alıyorsunuz. Dosyanızı teslim aşamasında görevliler yardımcı oluyor. Bu aşamada "Ya bazı belgeler eksik kalırsa" diye paranoya yapmaya gerek yok. Eksik bir belgeniz olduğu takdirde vize merkezinde yazıcı ve fotokopi makinası var. Belirli bir ücret karşılığında çıktı alabiliyorsunuz. Daha sonra dosyanız incelenirken bir eksik gördükleri takdirde sizi arayarak gerekli belgeleri mail atmanızı rica ediyorlar.
Erasmus öğrencileri normalde 80 Euro olan vize ücretinin bir kısmını ödüyor (Ben 35 Euro ödemiştim 2020'de.) Bu ödeme tamamen nakit yapılıyor. Yanınızda hem nakit Euro hem de Türk Lirası götürmenizde fayda var.
Gerek gördükleri takdirde ödeme sonrasında yine aynı bina içerisinde biyometrik fotoğrafınızın çekilmesini ya da parmak izinizin alınmasını talep edebilirler. Bu servisler ücretsizdir.
Bu sürecin hiçbir kısmında mülakat yok. Randevu oldukça teknik bir şekilde dosya teslimini gerektiriyor. Vizeye cevap en geç 10 gün içinde gelmiş oluyor. Pasaportunuzu şubeden teslim alabiliyorsunuz ya da tercih ederseniz UPS ile istediğiniz şehir ve adrese teslim talebi oluşturabiliyorsunuz. UPS ile gönderilmesi 3-4 gün daha teslim süresine ekleniyor. Kargoyu verdiğiniz adreste teslim alamadıysanız kargo şubesinde 7 güne kadar bekletiliyor. Son olarak, pasaportunuzun size gönderilmiş olması her zaman vize aldığınız anlamına gelmiyor. Fakat, kendi çevremde Erasmus'a gidip de vize alamamış kimseyle karşılaşmadım!
Paris, Paris.. Ne banka kartım var ne de evim!
Buraya kadarki kısım kimilerine bunaltıcı geliyor. Anlarım. Peki sizinle daha çarpıcı bir şey paylaşayım mı? Fransa'ya geldikten sonra Türkiye'deki işlemlerin hızına ve berraklığına hayran kalacaksınız! Fransa'da tek ihtiyacınız ve mutlak çözümünüz peygamber sabrına sahip olmak olacak.
Özellikle Paris'te bir ev kiralamak inanılmaz zor. 3-4 ay kalacak bir Erasmus öğrencisi için kimse kontrat yapmak istemeyecektir. Ev sahipleri genelde yüzlerce adayın dosyasını toplayıp onların arasından birine karar veriyor. Yani ilk gelen evi kapar gibi bir durum yok. Bu nedenle Erasmus öğrencilerine önerim ya varışınızın 6 ay kadar önceden özel ve devlet (Crous) yurtlarıyla iletişime geçip başvuruda bulunmak, ya da ev paylaşımı (colocation) yapmak. Aynı zamanda SciencesPo Logement ismindeki sayfadan evinin bir odasını kiralayan veya 9 metrekarelik (tuvalet, mutfak, duş içinde) bağımsız daireler kiralayan dehşet zengin Parizyen aileler bulabilirsiniz. Yurt veya paylaşımlı ev fobiniz var ise bu sitedeki anonsları takip etmenizi öneririm.
Sim kart almak için bayilere giderseniz size eve gidip online başvuru yapmanız gerektiğini ve kartın adresinize 4-7 gün içinde ulaştırılacağını söyleyeceklerdir. Benim için bu durum şok edici olmuştu. İç sesim onlara bir kart çıkarıp satmanın ne kadar zor olabileceğini sormak istedi. Önerim, internetten kart sipariş edip bir hafta internetsiz yaşamak yerine Tabac dükkanlarına (Tütüncü) gitmeniz. Her Tabac farklı operatörlerle çalışıyor, istediğiniz özel bir operatör varsa birkaç dükkan gezebilirsiniz. Kartı alırken sonrasında internetten nasıl kayıt açacağınızı da size anlatacaklardır.
Benim ilk kullandığım operatör SFR idi. Şimdi ise LeBara kullanıyorum. SFR kesinlikle diğer operatörlere göre pahalı (aylık 15-20 Euro civarında paketler var.) LeBara'dan ise çok memnunum. Aylık 10 Euro ödeyerek 40 Gb internet, Fransa içinde sınırsız arama ve SMS hakkım var. Erkek arkadaşım Free operatörünü kullanıyor. Aynı fiyatı ödediğimiz takdirde LeBara'nın çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim.
Metro kartı (Navigo) metro içindeki yardım masalarında satılıyor. Kartı satın aldıktan sonra iki gün içinde kartın üstüne bir fotoğrafınızı yerleştirmeniz ve isminizi yazmanız gerekiyor. Olası metro kontrollerinde bunun için size ceza yazma hakları var. Benim gözümde Paris'te ulaşım çok pahalı ve ciddi bir mantıksızlık mevcut. Aylık alacağınız paket aldığınız tarihte başlamıyor. İçinde bulunduğunuz ayın birinden 30-31'ine kadar olan günleri kapsıyor. Yani, 20 Ağustos'ta başlatacağınız bir aylık paket 30 Ağustos'ta bitecektir! Aylık paketlerin 2023 fiyatı 84 Euro. Aynı mantıkla işleyen haftalık (pazartesiden pazara) veya Navigo Jeune-Weekend (sadece cumartesi veya pazar günleri) paketlerden de yararlanabilirsiniz. Haftalık paket 2023 fiyatı 24 Euro, Jeune-Weekend ise günlük 10.50 Euro.
Burası önemli! Navigo için bunca para ödememek için Forfait imagine R Étudiant paketinden yararlanabilirsiniz. Bundan kalışımın sonuna kadar benim haberim olmamıştı. Bu öğrenci paketi ile ayda 2023 fiyatı ile 40 Euro ödüyorsunuz ve sınırsız metro, RER ve tramvay kullanabiliyorsunuz. Aslında bu bir yıllık bir abonman fakat Fransa'da eğitim sürenizin bittiğine dair bir belge sunduğunuz takdirde kontratınızı iptal edebiliyorsunuz! Bu karta kayıt yaptırmanın en kolay yanı aslında internet sitesinden başvurmak fakat site zaman zaman çökebiliyor. İkinci bir yöntem ise metro veya tren istasyonlarından Forfait imagine R Étudiant başvuru belgesi alıp doldurmak ve gerekli belgelerle birlikte formda yazılı adrese posta aracılığı ile göndermek. Kayıt için öğrenci kartı, veya Fransa'da bir eğitim kurumuna kayıt olduğunuzu gösteren herhangi bir belgeyi ve banka iban numaranızı (Fransa'da rib) ve bir güncel kimlik fotoğrafınızı talep ediyorlar. Kartın elinize ulaşması bir ay kadar sürebiliyor.
Banka kartı... Türkiye'den yanınızda bolca nakit götürün. Ben BNP Paribas'dan (Türkiye'de TEB) hesap açtım. Süreç yaklaşık 40 gün sürdü. BNP'den işlemlerinin yavaşlığı ve mobil uygulamasının sürekli çökmesinden dolayı memnun değilim. Erkek arkadaşım Société Générale' den oldukça memnun. Çevremde ise Boursorama'nın (online banka) oldukça iyi çalıştığını duyuyorum. Ben BNP ile SciencesPo oryantasyon günlerinde karşılaştım. Pek çok banka ve sigorta şirketinin kurduğu standları gezebiliyorsunuz. Bu etkinliklere katılmak hem sosyalleşmek için hem de banka hesabı açmak gibi işlemlerinize muhattap bulmanız için faydalı oluyor. Yalnız iki form doldurup hesabı açtırabileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Form doldurma sonrasında size verilen mail adresine istenen belgeleri pdf olarak göndermeniz gerekiyor. Gerekli dökümanlar:
Pasaport ve vize
Attestation d'hébergement
Öğrenci belgesi
Burs belgesi
Ev paylaşımı yapıyorsanız;
Bir elektrik faturası
Kontrat fotokopisi
Kontratta ismi olan kişinin kimliği (pasaport veya titre de séjour da olabilir.)
Bu dökümanları gönderdikten 3-4 gün sonra cevap almadıysanız şubeye gidip yüz yüze teyit edin. Maili görmeyip haftalarca bunu umursamayabilirler. Banka kartınız ve gizli kodunuz (code secret) elinize geçene kadar geciktiklerini düşündüğünüz her gün bankaya uğramanızı öneririm.
Bir dönemlik Erasmus yapıyorsanız zaten vize sürecinde seyahat ve sağlık sigortası yaptırmış olmanız gerekiyor. İkinci dönem de kalmaya karar verirseniz Türkiye'de yaptığınız bu poliçeyi uzatmanızı öneririm. Ben sigortam bittikten bir ay sonra ayak bileğimi kırıp 6 hafta boyunca bacağım alçıda gezdim. Kazanın ne zaman geleceği belli olmuyor.
Muhtemelen Türkiye'de bulduğunuz bu sigorta şirketi (ben AXA ile çalışmıştım) size geri ödeme yapmamak için elinden gelen her şeyi yapacak. Hastane, doktor veya eczanede harcama yaptığınızda faturanın yanında kredi kartıyla ödediğinize dair makbuzu kesinlikle saklayın. Bu makbuzu bahane ederek size ödeme yapmayı reddedeceklerdir.
Fransa'da Carte Vitale isimli bir çeşit sigorta kartı mevcut. Bu kart ile 26 yaş altındaki kişiler muayenelerinde ve eczanelerde %80'lik bir fiyat indirimi alıyorlar. Ben bu karta Fransa'ya geldiğim ilk hafta başvurdum fakat kartın size tanımlanması ve bilgilerinizin incelenmesi 8 ay sürüyor. Kart bana ulaştığında ben alçımdan kurtulmuş, fizik tedaviye başlamıştım ve bu süreçte tüm ödemeleri tam yapmak durumunda kaldım. Bu nedenle önerim bir Erasmus öğrencisinin kendini Carte Vitale almak için yormaması. Yine de başvurmak isterseniz sizden doğum belgenizi sisteme yüklemenizi isteyecekler. Bu belgeyi Türkiye'de ikametinizin olduğu mahalledeki muhtardan talep edebiliyorsunuz.
Önce sağlık! Hastalık ve yaralanma durumlarında ne yapmalı?
Kaza bu, ne zaman geleceği belli olmaz. Kesik, yarılma, kırık, burkulma, kriz gibi durumlarda ilk yapacağınız şey en yakın devlet hastanesine ( l'hôpital public) gitmek olsun.
Soğuk algınlığı, deri dökülmeleri, enfeksiyon durumları gibi durumlar için Doctolib internet sitesine girip mahallenizdeki bir médecin généraliste (pratisyen hekim)'den randevu alın. Genelde özelleşmiş doktorlara bu hekim aracılığı ile gidiliyor. Pandemi zamanında bu doktorlar online görüşmeler de yapıp, gerekli rapor ve reçeteleri sizin profilinize yükleyebiliyorlardı.
Hekim seçerken dikkat! Seçeceğiniz kişinin profilinde médecin conventionné secteur 1 yazmasına dikkat edin. Sektör 1'de olan doktorlar devletle bir uyum içinde çalışıp sabit fiyat (34 Euro) kuralına uymak zorundadır. Sektör 2 ve 3'te yer alan doktorlar çok yüksek ücret talep edebildiği gibi sigorta şirketleri (özel, Mutuelle ya da carte vitale) bu seansların geri ödemesini yapmıyor.
Kendi kaza hikayemi anlatmam gerekirse, sol bileğimi merdivenden düşerek kırdım. Kırdıktan sonra "Burkulmuştur canım" diyerek 6 günü evde hoplayarak geçirdim. Sonunda Doctolib'ten yakında bir doktor buldum. Fakat cumartesi günü olduğu için ve de sektör 2'den bir doktor seçtiğim için 80 Euro ödemek durumunda kaldım. Muayene sonrası sevgili hekimim röntgen çekilmem gerekeceğini söyleyip beni eve gönderdi. Pazar günü tüm radyografi merkezleri kapalı olduğunda pazartesi gününe randevu bulabildim. Bu radyolog randevusunda ise bileğimin kırık olduğunu öğrendik ve sevgili radyolog beni salı günü sabah devlet hastanesinde alçı yaptırmam için eve gönderdi. Salı sabah 07.30'de hastane aciline girişimi yaptım. Yeniden röntgen çekildi, iki ortopedist röntgenleri inceledi, alçım yapıldı, hemşire sonraki süreci anlattı ve hastane bana ücretsiz koltuk değnekleri verdi. Tüm bu işlem 4 buçuk saat sürdü. 6 haftalık alçım sırasında her gün eve kan sulandırıcı iğne yapmaya hemşireler geldi. Bu hizmetin günlük 5 Euro'ya mal olduğunu bilmiyordum. Son olarak alçının çıkarılmasıyla 6 seans kineterapi/ fizik tedavi almak zorunda kaldım ve tabi ki bunun da bir maliyeti vardı.
Uzun lafın kısası, düştüğüm gün çağırdığım taksiye beni devlet hastanesine götürmesini rica etseydim bileğim 10 gün daha erken alçıya alınabilirdi. 3 kez hoplayarak farklı doktora gitmek ve taksi ücreti ödemek durumunda kalmazdım. Aynı zamanda, yanlış doktorlara gidip fazladan para da ödememiş olurdum.
Her şeye rağmen çok başarılı bir iyileşme süreci geçirdim. Bu süreçte yanımda olan arkadaşlarım ve erkek arkadaşım ailem haline geldi. Kan sulandırıcı iğneler sayesinde bilekte incelme, kas erimesi ve güçsüzlük asla yaşamadım. Kazandıklarım kaybettiklerimin misliyle fazlası olduğu için o günleri hatırladığımda hala mutluluk duyarım.
Biraz da parti! Nasıl sosyalleşmeli?
SciencesPo yarısından fazlası uluslararası öğrenci dolu bir okul. Öyle ki aldığım 10 derste 3 Fransız öğrenci ya vardı ya yoktu. Sosyalleşmek için ilk ve güvenli adresimiz sınıflar! Ayrıca ilk bahar dönemi açılan sanat ve spor derslerinde de sizinle aynı hobiyi ve heyecanı paylaşan öğrencilerle bir araya gelebilirsiniz.
İkinci adres ESN Paris! Linkteki facebook grubunda güncel Whatsapp gruplarına katılabilir, düzenlenen piknik ve partilerde sosyalleşebilirsiniz. Aniden gelen "I'm at Le Marais, who wants a drink? (Le Marais'deyim, kim bir şeyler içmek ister?)" mesajı kadar güzel çok az şey vardır dünyada. Her buluşma sizi eğlencenin doruklarında gezdirmese de pişman olmazsınız. Özellikle gruptaki Fransızlardan Paris ile ilgili öğrenebileceğiniz çok şey var.
Üçüncü bir adres ise Couchsurfing. Paris'in dışına çıkayım diyorsanız, hem yerlilerle tanışıp hem de otel masrafından yırtmak istiyorsanız Fransa'da gönül rahatlığı ile Couchsurfing yapabilirsiniz. İlk defa deneyecek olanlar için önerim yorumlara, kişilerin puanlarına ve de ağırladığı kişi sayısının fazlalığına dikkat edin. Bu göstergelerin güven vermesi gerekir. Giderken yanınızda bir hediye götürmek zorunda değilsiniz tabii fakat kim evinde ağırlayacağı misafirden gelecek bir çikolata veya bir şişe içeceğe hayır diyebilir ki. Az eşya ile seyahat etmeye çalışın; bu evler her zaman şehrin göbeğinde ve tren istasyonunun hemen karşısında olmuyor. Uzun yollar yürümeniz gerekebilir. Bir yazar-anne gibi duyulacağım fakat değerli eşyalarınızı ortalıkta bırakmayın. Yolda kendi sırtınızı da sıvazlamayı unutmayın.
Dördüncü adres Workaway. Bayılıyorum! Lama çiftliğinde mi çalışmak istersiniz? Yoksa üzüm toplayıp şarap üretmek mi? Bir hostelin resepsiyonunda da gönüllü olabilirsiniz, bir yoga kampının mutfağında da. Uzun soluklu bir kalış planlıyorsanız ve Paris'te asla deneyimleyemeyeceğiniz şeylere erişmek istiyorsanız hemen kendinize Workaway'de bir profil oluşturun ve host aramaya başlayın. Eminim Dünya'nın bir köşesinde size ve yeteneklerinize uygun bir adres bulacaksınızdır. Profillerin tamamını okumaya özen gösterin. Diyetiniz, alerjileriniz veya bilinmesi gereken herhangi bir hassasiyetinizi önceden sizi ağırlayacak kişiye bildirin. Günlük ortalama 4-5 saatlik bir çalışma karşılığında ise beklentiniz kafanızı koyacağınız bir yatak ve 3 öğün yemek olacaktır. Bunun gönüllü bir çalışma olduğunu kendinize hatırlatın. Unutmayın ki bu tür programlarda ne lüks bir hizmet beklemek lazım ne de çalışma uğruna kendinizi paralamanız. Benim üzüm bağındaki 3 haftalık ırgatlık deneyimimi merak ederseniz "Cahors Şarapları ve Bağ Deneyimi: Workaway Güncesi" isimli yazımı ziyaret edebilirsiniz.
Bir de tabi Tinder falan filan, o kısma ben karışmıyorum 😁.
Fransızca konuşmadan para kazanmak mümkün mü?
Fransa'da hem okuyup hem de çalışmak yaygın bir durum. Yeteneğinize göre elbet bir iş bulabilirsiniz. Tek engeliniz dil bariyeri olabilir. Özellikle hizmet sektöründe Fransızca'nızın akıcılığını önemseyeceklerdir.
Sadece advanced İngilizce bilgisi ile çalışan alan bir işletme: Frog Pub. Şansınızı deneyebilirsiniz. Bazı oteller İngilizce, İspanyolca, Almanca konuşan kişilerle çalışmak isteyebilir. SciencesPo'da kütüphanede çalışmak için okula mail atabilirsiniz. Çevrenize özel ders (dil, enstruman, spor) vermek istediğinizi haber salabilirsiniz. Anaokullarının çıkışındaki ilan panolarına telefon numaranızı ve verdiğiniz hizmetin detaylı açıklamasını asabilirsiniz. Köpek gezdiriciliği veya pet sitting yapabilirsiniz.
Çift dilde çocuk bakımı yapmak için ajanslara başvurabilirsiniz. Ben Momji Paris ile 6 ay kontratlı Fransızca-İngilizce çocuk bakımı yaptım. Bir mülakat ve testi geçerek işe alındım. En uzun süreli 4 ay boyunca 6 yaşında bir kız çocuğuna haftada 3 günden ikişer saat baktım. Momji ile ailelerle bir araya gelmek çok kolaydı fakat her güzelliğin bir bedeli var. 6 ay çalışmanın sonunda fark ettim ki Momji ailelerden saatlik 33 Euro talep ederken bana saatlik ödenen bedel vergiler hariç 10.50 Euro... Aldatılmış hissetmedim desem yalan olmaz. Ayrıca, internet sitesindeki anonslarda verilen saatlik rakamlar (genelde 13- 14 Euro civarı) üzerinden vergi de kesildiği için siz ay sonu hesabınızda 330 Euro görmeyi hedeflerken 250 Euro'yu görüp hayal kırıklığına.
Tüm bunlara değer mi?
Fazlasıyla değer. Evimizi özleyebiliriz, ailemizi ve yemekleri. Belki benim gibi nar ekşisi çeker canınız. Ortama, kültüre, insanlara yabancılık çekebilirsiniz. Bürokratik süreçlerde kaybolabilir, umutsuzluğa kapılabilirsiniz. Bunların hepsi çok normal. Tüm bu hisler ve olaylar sizi büyüten ve olgunlaştıran deneyimler.
Öncelikle, Erasmus programları normalde kabul alması çok zor olan, yüksek başarı kriterleri olan okullara kolay erişimi sağlar. Örneğin SciencesPo, Fransa'da grande école olarak adlandırılan seçkin bir okuldur. Yüksek lisans ve doktora için kabul alma sürecinin çok çetrefilli olmasının yanında, bir yıllık yüksek lisans programının fiyatı -2023 rakamları ile- 23.000 Euro'dur. Fransız vatandaşlarına fiyat indirimi yapılmasına ve Avrupa Birliği ülkelerinden gelen öğrencilere sayısız burs olanakları verilmesine rağmen Türk öğrenciler için finansal destek olanakları bir o kadar dar. Buna karşın, Erasmus programı sizi hem okul ücretinden muaf tutar, ücretsizdir.
İkincisi, Erasmus size kendi okulunuz ile Avrupa'da saygın diğer kurumları karşılaştırma şansı verir. Benim nazarımda bu kişinin kendini daha iyi tanıması ve ölçmesi için önemli bir fırsat. Örneğin Boğaziçi'ndeki ders ve akademik kadronun ne kadar yüksek kalitede olduğunu ben SciencesPo'da fark ettim. Bir karşılaştırma yaparsam, Boğaziçi Üniversitesi kesinlikle daha eleştirel, çok geniş bir düşünce yelpazesinin öğrenciye sunulduğu, çok daha rekabetçi bir okul. SciencesPo'yi özel kılan ise politika ve ekonomideki ünüdür; ki Macron da dahil olmak üzere ülkenin yönetiminde yer alan çokça politikacının yolu bu okuldan geçmiştir. Benim pek hoşlanmadığım şekilde, SciencesPo liberal bir okuldur; ki ABD hayranı profesörlerinizle sosyolojik konuları tartışmak sizde iç bunalması, baygınlık ve göz devirme semptomları uyandırabilir.
Üçüncüsü, konfor alanınızdan başka bir evrenin de var olduğunu keşfetmek size kapılar aralayacaktır. Belki nazik insanlarla sosyalleşmek size huzur ve doygunluk getirecek; belki de kabalıkla karşılaşmak size Türkiye'deki sevdiklerinizin değerini bir kez daha takdir etme olgunluğu kazandıracaktır. Bunlar birer spekülasyon, fakat kültürel alışverişlerden her zaman öğrenilecek yepyeni dersler vardır.
Dördüncüsü; ilham, ilham, ilham! Paris benim gözümde oldukça renkli bambaşka bir evren. İleride nasıl bir hayat tarzı istediğim, nasıl bir meslekte profesyonelleşmek istediğim gibi konularda hem beni düşünmeye iten hem de cevaplar bulmam için beni ilhama boğan bir şehir. Bu nedenle Erasmus'un benim için en önemli 4. kazanımı ilham. Sadece şehirdeki hayatındaki öğrenimleriniz değil, arkadaşlarınızla ve profesörlerinizle olan fikir alışverişleriniz de size aklınızdaki soruların bazılarını cevaplama gücü verebilir.
Tüm bunları değerlendirdikten sonra kendinizi maceraya hazır hissediyorsanız sizin adınıza heyecanlandığımı söylemek isterim. Umarım ki hayatınızda yer edecek deneyimlerle verimli ve sağlıklı bir değişim programı geçirirsiniz. Bonne chance!
Comments